Salı, Nisan 04, 2017

Unutma Beni Apartmanı - Nermin Yıldırım


"Acımak, kıl payı yırttığın mutsuzluğun diyetini uğursuz, cüretkar bir sadaka gibi dağıtmaktır. İşte bu sadaka, iki damla gözyaşı ya da kimsenin bir işine yaramayacak anlık bir yürek burkuntusu kadardır."

"Gereklilik kipleri duygularımızı yönlendirmeye başladığında sahicilikten uzaklaşırız."

"İnsanın kişisel tarihi başladıklarıyla değil bitirdikleriyle, kazandıklarıyla değil kaybettikleriyle yazılıyor."

"Sahiplerini yitiren eşyaların bambaşka kimliklere bürünüşünü..."

"Zinnur, onun bu halini anlatıp sonra bulunduğumuz odayı çın çın çınlatan lacivert bir kahkaha patlattı. Sonra ağzına doluşmuş yılanları kendi zehirleriyle boğmak ister gibi sıkı sıkı kapadı dudaklarını."

"Sahip olduğum her şey sırtımıza bir yüktür. Bir çamaşır makinesi satın aldığımızda onu banyodaki yerine koymaktansa omuzlarınıza yerleştirirsiniz. Kaçmak istediğinizde sizi tutacak ilk şey o makinenin ağırlığı olur."

"Ne aradığını bilmeyen biri için bir şey bulmak neredeyse mucizedir."

"Kahraman olamayacak kadar korkak, ama korktuğumu söyleyebilecek kadar cesur biriyim ben."

"Kimsenin haline şükretmek için film seyrettiğini düşünmüyorum ben. Kahramanı öldü diye sevinen de yok. Butch Cassidy and the Sundance Kid mesela. Filmin sonunda ölümleri özellikle gösterilmiyor. Binadan atlarlarken görüntü donuyor. Onları hedef alan kurşunların sesini duyuyorsun ama öldüklerini görmüyorsun. Neden biliyor musun? Çünkü bu sonu onlara yakıştıranlar bile, sevdikleri kahrmanları cansız görmekten hoşlanmıyor. Kahramanın kimi durumlarda ölüme yürümesi, şerefli bir ölümü tercih etmesi seyirciyi memnun ediyor, evet. Ama öldüğü, acı çektiği için değil, kendisini özdeşleştirdiği kahraman gerektiğinde ölüme yürüyecek kadar yürekli olduğu için."

"Konuşurken düşünmek daha evvel yapmadığım bir şeydi, ama gerçekten de işe yarıyordu, yaşadıklarımın adını koyabiliyordum böylece."

Hiç yorum yok: